Edatlar Konu Anlatımı (Bol Örnekli)

Edatlar Konu Anlatımı konu anlatımı bol örnekler verilerek yapılmıştır. Bu konu anlatımını aynı zamanda word belgesi olarak aşağıda bulunan dosyayı indir butonu üzerinden hemen indirebilirsiniz. 6. sınıf edatlar konusu için hazırlanmış etkinlik ve çalışma kağıtlarına 6. Sınıf Türkçe Edatlar Etkinlik ve Çalışma Kağıtları sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Edatlar Konu Anlatımı

Edat (İlgeç) Nedir?

Tek başlarına bir anlam taşımayan, fakat cümle içinde anlam kazanan, sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kuran sözcüklere “edat” (ilgeç)” denir. Bunlar:

yalnız, ancak, sadece, sade, tek, bir

edatlar konu anlatımı
edatlar konu anlatımı


için, diye, üzere
kadar, denli
gibi
ile
değil

mi

Ayrılma hal eki ile kalıplaşmış olanlar

-den başka
-den beri
-den dolayı
-den ötürü
-den sonra
-den önce
-den evvel

Yönelme hal eki ile kalıplaşmış olanlar

-e dair
-e doğru
-e değin
-e dek
-e göre
-e kadar
-e karşın
-e rağmen

Edatların Özellikleri

1-Bir edat, bir adla öbekleşerek sıfat ya da zarf görevi yapabilir.

  • Aslan gibi delikanlı, baksanıza…
    (İsim) (edat)
    Sıfat öbeği
  • Sabahtan berisizi bekliyorum.
    (İsim) (edat)
    (zarf öbeği)
  • El kadarekmek istedi.
  • Karınca gibi çalışıyor

2-Edatlar iyelik eki aldıklarında isim gibi kullanılır.

  • O kadarını herkes biliyor.
  • Bunun gibisini bulamazsınız.

3-Edatlar cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında daralma veya bozulma meydana gelir. Bağlaçlardan ayrılan önemli bir özelliği budur. Bağlaçlar cümleden çıkarıldığında anlamda bozulma meydana gelmeyen sözcüklerdir.

  • Çocuk kurt gibi acıkmıştı. (gibi atılamaz)
  • Bu yemekleri senin için yaptım. (için atılamaz)

4-Bazen isim tamlamasında tamlama unsurundan biri olabilir.

  • Onun kadarını kimse görmemiştir. (Tamlanan)

5-“Yalnız, ancak, karşı” gibi bazı edatlar başka sözcük türleri olarak da kullanılabilirler. Bu sözcüklerin türünü belirlemek için cümlede kazandıkları anlamlara bakmak gerekir.

  • O kitap yalnız bende var. (Edat)
  • Yıllardan beri yalnız yaşıyor. (Zarf)
  • Gelsin; yalnız kardeşini getirmesin. (Bağlaç)
  • İşimiz sabaha ancak (Zarf)
  • Karşı kaldırımda bekliyordum. (Sıfat)

Edatların Cümleye Kattığı Anlamlar

“yalnız, ancak, sadece, tek, bir”

  • Hayatı boyunca yalnız ailesi için çabaladı. (sadece)
  • Yüreğim sadece senin için atıyor. (bir tek, sadece)
  • Bu yoğunlukta ancak iki bardak çay içebiliyorum. (en fazla)
  • Barajlardaki su ancak bir sene yeter. (en fazla)
  • Seni ancak ben mutlu edebilirim. (sadece)
  • Daha çok işimiz var, yola gece ancak çıkarız. (ihtimal)
  • Müzik konusunda bir onu örnek alırım. (sadece)
  • Balkonu çiçeklerle donatan tek (sadece)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR

NOT: Yalnız ve ancak edatını diğer sözcük türleri ile karıştırmamak gerekir. Bu sözcüklerin edat olup olmadığını anlayabilmek için yalnız veya ancak sözcükleri yerine “sadece” kelimesi getirilmelidir. Cümlenin anlamında bir bozulma olmazsa bu sözcükler edattır diyebiliriz. 

Yalnız veya ancak kelimeleri yerine “ama, fakat” getirilebiliyorsa bu sözcükler edat değil bağlaç olur. Yalnız sözcüğü eğer bir ismi niteliyorsa sıfat, bir fiili veya fiilimsileri niteliyorsa zarf olarak görev yapar.

İstanbul’a kadar yalnız onu görmeye geldim. (Sadece = Edat)

İstanbul’a kadar geldim; yalnız sen görüşmek istemedin. (Ama, fakat = Bağlaç)

NOT: “Bir ve tek” kelimeleri de sıfat ve zarf görevlerinde kullanılabilir. Bunlar da sadece anlamını taşıdıkları takdirde edat olurlar.

Tatile tek onunla giderim. (Sadece = Edat)

Tek kişilik odada kalmak istediğini söyledi. (Sıfat)

Gece vakti sokağa tek çıkmaktan korkmuyordu. (Fiilimsiyi niteleyen zarf)

Bir saatte iki kilometre yol alamadık. (Sıfat)

Yaptıklarını bir bir söyledi. (Nasıl söyledi? Bir bir = zarf)

“için, üzere, diye”

Bu edatlar cümlede -“Amaç, maksat, koşul-şart, neden, özgüleme, görelik, karşılık, hakkında, gibilik” anlamlarını sağlarlar.

  • Para kazanabilmek için başka işler yapmaya başladı. (amaç)
  • Okumak için gittiği şehirden hemen sıkılmıştı. (maksat)
  • Finale çıkabilmen için şarkıyı çok güzel söylemelisin. (koşul-şart)
  • Annesini ziyarete gidemediği için kendini kötü hissediyordu. (neden, sebep)
  • Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgüleme)
    Senin için her şeye katlanırım. (uğruna)
  • Senin için her şey çocuk oyuncağı zaten. (görelik)
  • Onun için pek iyi şeyler söylemediler? (hakkında)
  • Bu ev için ne kadar kira ödüyorsun? (eve karşılık)
  • Faturaları yatırmak üzere bankaya gidiyorum.  (amaç, için)
  • Arabayı haftaya getirmek üzere (koşul-şart)
  • Yemeği hazırlayın, misafirler gelmek üzere. (zamansal yakınlık)
  • Anlaştığımız üzere kimse ses çıkarmayacak. (gibilik)
  • Sınavı kazanayım diye çok yoğun çalışıyorum. (amaç)
  • Kar yağıyor diye sobayı yaktı. (neden)

https://www.HangiSoru.com

“ile”

  • Cümlede “neden, araç, beraberlik, alet, zaman” anlamları kurar.
  • “i” sesi düşerek “-le, -la” şeklinde sözcükle birleşik şekilde de yazılabilir.
  • Havanın temizliğiyle kendinden geçti. (neden)
  • Özel arabası ile Kırşehir’e kadar yol aldı. (araç)
  • Onunla Sezen Aksu konserine gittim. (beraberlik)
  • Tabloyu duvara çivi ile asabilirsin. (alet)
  • Yazla birlikte havuzlar da doldu taştı. (zaman)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR

Not: Edat olan “ile” ve bağlaç olan “ile” kelimelerini karıştırmamak gerekir. Cümledeki ile kelimesinin yerine “ve”  getirdiğinizde anlamda bozulma olmuyorsa ile kelimesi bağlaç; getiremiyorsanız, bozulma oluyorsa edattır.

Müzik ile edebiyat onun vazgeçilmezleriydi. (müzik ve edebiyat = Bağlaç)

Müzik ile ruhunu dinlendirebiliyordu. (Edat)

“kadar, -e kadar, denli”

  • Sözcüklerle veya –e yönelme hali eki almış kelimelerle birlikte kullanılır.
  • “kadar” şeklinde kullanıldığında üzerine ek alabilir.

Bu edatlar cümleye eşitlik, karşılaştırma, benzerlik, ölçü yaklaşıklık,” anlamları katar.

  • Ben de senin kadar gitar çalabiliyorum. (eşitlik)
  • Melekler kadar güzelsin. (benzerlik)
  • Üç kilo kadar su içmelisin. (ölçü, aşağı yukarı)
  • İki güne kadar haber verecekler. (yaklaşıklık)
  • Gitmeseydin belki midem ağrımazdı bu denli… (ölçü, kadar)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR

  • Kadar edatı yanındaki kelimeyle birlikte kullanıldığında isim, sıfat ya da zarf öbeği oluşturur. Kadar kelimesi cümlede yine edat görevindedir; fakat öbekleştiği kelime ile beraberken isim, sıfat veya zarf olarak nitelendirilir.

Ben ondan bu kadarını beklemiyordum. (isim)
Güneş kadar yakıcılığı var. (sıfat)
Uyumuş kadar dinlendik. (zarf)

  • İsim tamlamalarında  tamlanan olarak görev yapabilir.

Görgüsüzlüğün bu kadarı da fazla.  ( tamlanan görevindedir.)

“gibi”

Gibi edatı cümleye eşitlik ve benzetme anlamları katar.

  • Annesi gibi güzel yemekler yapabiliyordu. (eşitlik)
  • Zeytin gibi simsiyah gözleri vardı. (benzerlik)

NOT: “-ce, -imsi, -cesine, -cileyin” ekleri “gibi” edatı anlamını veren eklerdir.

Çocukça davranma (çocuk gibi)
Kadifemsi bir kumaş aldım (kadife gibi)
Uçarcasına gitmelisin (uçar gibi)
Sencileyin güzele bencileyin yar gerek. (Senin gibi, benim gibi)

“(-den) dolayı, (-den) ötürü”

Bu edatlar -den, -dan ayrılma hal ekiyle birlikte kullanılarak cümlede neden-sebep anlamı sağlarlar.

  • Burnundaki eğrilikten dolayı rahatça nefes alamıyordu.
  • İşini sevmediğinden ötürü her gün mutsuzdu.

“-e doğru”

  • -a, -e yönelme hal ekiyle birlikte kullanılarak cümlede yön-yer anlamı sağlarlar.

Annesine doğru koşar adımlarla geldi. (Yön)

Aldığı hediyeyi masaya doğru fırlattı. (Yer)

Ekleyen: HangiSoru.com

Son Güncelleme:

Boyut: 22 KB

Kategori: 6. Sınıf Türkçe Etkinlik ve Çalışma Kağıtları

Online: Test Çöz

Benzer İçerikler

Takip Et
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör