Sait Faik Abasıyanık Kimdir? Biyografi, Hayatı, Eserleri, Kişiliği

Biyografi

sait-faik-abasiyanik-biyografiİnsanoğlunun en büyük savaşı zalımliğe karşı açılmalı.. Edebi eserler, insanı yeni ve mesut, başka, iyi ve güzel bir dünyaya götürmeye, karmaya yatdım etmiyorlarsa neye yarar?.. Her edebiyatta insanın kendi kendisine soracağı ilk sual şu olmalıdır: nsandan ne saklanıyor? İkincisi insandan ne gösteriliyor?

Sait Faik Abasıyanık Hayatı ve Edebi Kişiliği

CUMHURİYET edebiyatımızın ilk güçlü hikayecisi, Adapazarı’nda doğdu (23 Kasım). Babası, Abasızoğullarından tomruk tüccarı Mehmet Faik, annesi de kasabanın ileri gelenlerinden Hacı Rıza’nın kızı Makbule’dir. İlk öğrenimini Apazarı’nda Rehber-i Terakki Mektebi’nde; orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra Bursa Lisesi’nde tamamladı (1928). İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde okudu (1928 1930). Ekonomi tahsili için İsviçre’ye gitti (1931); okul öğrenimi sıkıyordu onu, on beş gün kaldığı Lozan’dan Fransa’nın Grenoble şegrine geçti; burada gezerek, eğlenerek, sanatçı kişiliğini geliştirerek üç yıl kaldıktan sonra yurda döndü (1935). Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi’nde öğretmenlik yaptı; bir ara ticaretle uğraştıİ Haber gazetesinde adliye muhabirliğinde çalıştı.

Babasının ölümü üzerine (1939) başıboş bir yaşama düzeni tutturdu. Bundan sonraki yaşantısı yazın Burgaz Adası’ndaki köşkleriyle kışın Şişli’deki apartman dairesinde geçti. “Yürüyüş” dergisinde çıkan “Kestaneci Dostum” hikayesi yüzünden sorguya çekildi (1943). Amerika Birleşik Devletlerindeki “Mark Twain Derneği”nce modern edebiyata yaptığı hizmetlerden ötürü onur üyeliğine seçildi (1953). Uykusuzluk, bohem hayatı, fazla içki sonu sirozdan öldü (11 Mayıs). Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömüldü. Sait Faik’in ölümünden sonra annesi, her yıl çıkacak en iyi hikayelere verilmek üzere, “Sait Faik Hikaye Ödülü”nü kurdu. Annenin ölümüyle (1963) bu ödül Darüşşefaka Derneği’ne geçti. Burgaz Adası’ndaki köşk “Sait Faik Müzesi” oldu (11 Mayıs 1964).

Sait Faik’in Dili, Üslubu

Sait Faik ancak yaşadığını yazan, subjektif hikayeciliğimizin öncüsüdür. İnsanlara, doğaya, her şeye sıcak bir sevgi ile bakar. Çocukluk, gençlik izlenimlerini günlük yaşantılarını şiirli bir dille anlatır. Konuya, olaya fazla önem vermez. Hikayelerinde çoğunlukla balıkçılar, yoksullar, avareler, serseriler, düşüp kalktığı, sohbet ettiği, selamlaştığı, uzaktan yakından gördüğü insanlar yer alır. Balıkçılar, toplum çarkının dışına atılanlar, alt tabaka insanları, hiç önemsenmeyen kişilerin yaşanatısına dikkatle eğilir; onların dramatik yanlarını şiirli, sihirli ve etkili bir hava içerisinde yansıtır.

Sait Faik, yazı hayatına şiirle başlamış, hikayelerinin yanı sıra, oldukça başarılı şiirler de yazmıştır. Kendine özgü bir anlatımı vardır. Herkesin anlayacağı biçimde arı bir Türkçe kullanır. İnsanı büyüleyen, şaşırtan süssüz, kısa, yer yer argolu cümlelerle hikayelerini anlatır. Aç gözlü vurgunculardan, insanlık duygusunu yitirmiş iki yüzlü kişilerden, zalimlerden nefret eder; haklan yenenlerin yanında yer alır. Hikaye yazmaktaki gayesinin daha iyi bir dünya hazırlamak olduğunu söyler. Sait Faik’in eserleri; şiir, röportaj, hikaye ve roman türlerindedir. On üç kitapta toplanan 171 hikayesi vardır.

Sait Faik Abasıyanık Eserleri:

Yayınlanan kitaplarını tarih sırasına göre şöyle sıralıyabiliriz: Semaver (hikayeler, 1936); Sarnıç (hikayeler, 1939); Şahmerdan (hikayeler, 1940); Medar-ı Maişet Motoru (roman, bir jurnal üzerine toplandı (1944); romandaki «Çelme» hikayesi kovuşturmaya uğradı; yargılama beraatla sonuçlandı). Bu roman Birtakım İnsanlar adıyla, 1952); Lüzumsuz Adam (hikayeler, 1948); Mahalle Kahvesi (hikayeler, 1950); Havada Bulut (hikayeler, 1951); Kumpanya (hikayeler, 1951); Havuzbaşı (hikayeler, 1952); Son Kuşlar (hikayeler, 1952); Kayıp Aranıyor (roman, 1953); Şimdi Sevişme Vakti (şiirler, 1953); Alemdağında Var Bir Yılan (hikayeler, 1954); Az Şekerli (hikayeler, 1954); Yaşamak Hırsı (Georges Slmenon’un «L’Homme qui regardait passer les trains» romanının çevirisi. 1954); Tüneldeki Çocuk (hikayeler, röportajlar, 1955); Mahkeme Kapısı (hikayeler, röportajlar, 1956). Sait Faik’in bu eserleri dışında, dergi sayfalarında kalmış düz yazıları, konuşmaları da vardır. Hikayelerinin birçoğu yabancı dillere çevrilmiştir. Fransızcaya çevrilen 41 hikayesinin toplandığı kitap Un Point sur la Carte (Haritada Bir Nokta, çeviren Sabri Esat Siyavuşgil, 1962); Seçme Hikayeler, (1972).

Takip Et
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör